Hogwarts Cadlık ve Büyücülük Okulu Sihir Başlıyor |
|
| Endişeler ve Korkular | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Euriel Jamie d'Estaign
Mesaj Sayısı : 263 Rp Partneri : Evde kaljam banane kıs kurusu olup kaljam ^^ Mücadelede Tarafı : d'Estaign En Belirgin Özelliği : Mezun oldum YupYup^^ Kayıt tarihi : 18/12/07
| Konu: Endişeler ve Korkular Çarş. Ocak 23, 2008 7:36 pm | |
| Malikanenin önüne cisimlendiklerinde ilk işi onun belini saran kollarından kurtulmak ve geriye çekilmek oldu. Ona bu kadar yakınken öleceğini düşünüyordu. Onun ışıl ışıl olan kahverengi gözlerinin derinliklerinde aslınd akaranlığı görürken ona sarılmamak, onu öpmemek için büyük bir çaba serfediyor, mantığıyla iş birliği ederek kalbine karşı geliyordu. Yanlıştı bu, hem de çok yanlıştı. Fakat bunu salt yanlış olduğu için değil, Searlus'a karşı şu anda hissettiklerinden dolayı da yapmıyordu. Ona sorması gereken sorular vardı her şeyden önce. Endişeliydi ama en önemlisi içinde büyük bir kuşku yılanı dolaşıyordu. Bu öyle bir yılandı ki, Jamie'nin kalbini sokmayı amaçlıyordu. Onun kalbinin son parçasını da sokacak, zehrini aşılayacak, önce felç olmasını ardından da ölmesini sağlayacaktı. Yutkundu ve korku dolu bakışlarını Searlus'tan kaçırdı. evet, korkuyordu. Hayatında ilk defa belki de saf korkuyu tadıyordu. Ölüme oldukça yakın olmasına rağmen hiç korkmazken, karşısında duran bu genç şifacı, ölüm yiyenden korkuyordu. Kapıyı sertçe çaldı gözlerini Searlus'tan ayırmadan. Onun için ölür müydü? Eğer isteseydi yapar mıydı bunu? Emin değildi ama yapardı herhalde ya da yapmazdı. Jamie'nin ne zaman ne yapacağı belli olmazdı ne de olsa. Konu Searlus bile olsa... Zaten o da böyle bir şeyiisteemzdi Jamie'ye göre. Bilirdi onun yaşama arzusunu, bilirdi değil mi? Kapıyı açan ev cininin serenatını dinlemeden hızlı adımlarla içeriye girdi. Neden acele ediyordu? Endişelendiği için mi? Adımlarındaki tempoyu bozmadan çalışma odasına çıktı. Searlus'ta arkasından geliyor olmalıydı. Çalışma odasına geldiğinde yanlarında biten evi cinine kesin ve sert bir ses tonunda kesinlikle rahatsız edilmek istemediklerini söyledi. Evcini kaybolduktan sonra da ayakta durmaya devam etti. Searlus'tan bir kaç adım daha uzaklaştı. Onu seviyordu ama ölüm yiyenler için büyük bir tehdit olduğunun daha da farkına varmıştı. İçinde iki kimlik saklıyordu. Birincisi sürekli gizlediği, ortya çıkarmadığı Searlus'a aşık, ona tapan, onun için her şeyi yapan karakterken diğeri tam anlamıyla ölüm yiyendi. Ölüm yiyen kimliğini daha çok ortaya çıkardığını ve birincisini de artık devereye sokma avktinin geldiğini biliyordu fakat çok geçti artık. "Yani..." dedi ona bakmaksızın arkası dönükken. Çalışma masasının yanındaki büyük kürenin yanına gitti. "Bunları neden şimdi söylüyorsun? Neden söylüyorsun?" Gözleri küreye takıldı bir süre ve sustu. Eğer Searlus'u sevmeseydi onu bir ölüm yiyen olarak öldürürdü. Suratının ortasına hiç acımadan yeşil ışığı çakardı. "Normal şartlarda ne yapmam gerektiğini biliyorsun. Ama neden? Neden yapıyorsun bunu? Beni denemeye falan mı çalışıyorsun?" İçinde aniden kızgınlığın o küçük kıvılcımları belirdi ve hışımla arkasını döndü. Searlus'a bakıyordu şimdi doğrudan doğruya. "Neden yapıyorsun?" dedi çaresizlik içinde. Büyük bir ikilemin ortasında kalmıştı. | |
| | | Searlus Gaius L'Ombre
Mesaj Sayısı : 351 Yaş : 38 Rp Partneri : Ashley Tisdale Mücadelede Tarafı : Nickimin sonuna bak çok merak ettiysen yavrucuğum -_-' En Belirgin Özelliği : Mezun Kayıt tarihi : 18/12/07
| Konu: Geri: Endişeler ve Korkular Çarş. Ocak 23, 2008 10:12 pm | |
| Midesi bulanıyordu. Hem de korkunç biçimde. İçkiden değildi bu biliyordu. Kendini zehirlenmiş gibi hissetse de içkinin etkisine benzemiyordu. Bu dudaklarını büzdü. Cisimlenirken mi olmuştu bu? Yoksa Jamie'nin ona bakışı mı yapıyordu bunu? İşte gene oluyordu. Gene yapıyordu aynısını. Bu sefer farklı yöne kaymıştı. Ah bilmeden incitmeye çalışıyordu Jam karşındakini anladığı kadarı ile. O korku dolu bakışlar, ona artık inanmadığını mı gösteriyordu? Kendisinden neredeyse hışımla kurtulmuştu cisimlenir cisimlenmez. Daha iki hafta önce olsa bu davranışı Searlus'u en az onun korktuğu kadar korkutur hatta kahrederdi. Zaten bu yüzden anlatmamıştı bunu ona. Ona sarılmayı istedi yeniden. Ama yapmadı. Çalışma masasınn ortasında duran koltuğa yerleşmişti bunun yerine. Düşlerine hakim olan korkunç sahnelere benzediğini düşündü bunun. Ama korkmuyordu. Ne yaparsa yapsın kabullenmişti artık. Sonuçta hayat acımasızdı değil mi? ''Çünkü öldü.'' dedi kısaca. Ne olduğunu anlamamıştı anlaşılan Jamie. Ona açıklama yapacaktı. Yutkundu ve derin bir nefes aldı. ''Yok oldu. Onu yok ettik beraber. Nasıl başardık tam bilmiyorum ama ölüm yiyenlerden intikam almaya çalışan Searlus tahtalı köyü belki de dirilmemek üzere boyladı. İki gündür can çekişiyordu. Dayanayacağını sandığım aslında başka bir şeymiş. Ona yeşil ışık çakmaktan daha etkili bir şey yaptık biz Jamie. Onun taptığı kişi, tüm fikirlerini, ideallerini bağladığı kişi yani sen ona büyük bir darbe indirmiştin o gün. Sonra bir darbe de ben indirdim onu bu işin içine sokarak. Günden güne ölen her insanla beraber öldü. İşkence çeken herkesle beraber kıvrandı. Onun kıvranmaları beni de mahvetti. Ve işte şimdi ondan ben dye bahsetmeye dilimin varmayacağı bir hale geldi.'' Birazdan Jamie asasını çekecek ve iki kelime edecekti: Avada Kadevra! Sevdiği kişi değildi artık onun. Ama bu yeni kişi de Jamie'yi en az diğeri kadar seviyordu. ''Sadece senin için ihanet etmemiştim Jamie. Senin için baskı altına almıştım kendimi. Ama artık senin varlığın gerekmiyor. Çünkü bitti ömrü. Yeni biri doğdu yerine. İnan bana bu yeni doğan kişi de seni eskisi kadar seviyor inan ya da inanma. Belki de aynı benlikten geldiklerindendir. Belki de ikiz kardeşlerin aynı kişiye tutulmasına benziyor bu. Ama sen? Sen bu yeni kişiyi daha tanımıyorsun.'' Sonra asasını çıkardı cebinden. Yüzünde garip bir gülümseme belirmişti. Delice mi yoksa karanlık mı bilmiyordu. Asayı tam karşısına doğrulttu Jamie değildi bu. ''Sen şu Mae misin nesin?'' dedi buz gübü bir sesle. Ürkek birev cini belirmişti. ''Efendim!'' dedi ince bir sesle. Yüzüne doğrultulmuş asa ile şaşkına dönmüştü. ''Nia'dan gelen haberler hiç de hoş değildi. Kız kardeşimi neden tatile arkadaşının yanına gönderdim biliyor musun? Ve neden sana ona yaklaşmamanı emrettim tahmin ettin mi?'' Ev cini kulaklarını eğmiş titriyordu. ''Bağışlayın yüce, merhametli efendim ben...'' Searlus sert bir şekilde bakarak susmasını işaret etti parmağını dudağına götürüp. Jamie'ye döndü. Sence ne yapmalıyım ona, der gibi baktı yüzüne. Dudaklarında garip bir tebessüm vardı. Uzun zamandır biliyordu bu haberi. Ve hep düşünmüştü ne yapmalı diye. Jamie'ye işkence ederken aklına gelmişti harika bir fikir. Neden olmasın, demişti içind bir ses sinsice. Diğeri karşı çıksa da sanki yıpranmış gibiydi. ''Aşkım. Sarah'a ne olduğumuzu anlatmış onun şüpheleri üzerine. Oysa ne sorarsa sorsun anlatmasınlar diye sıkı sıkı tembih etmiştim hatırlıyor musun?'' Son sözünda başını Mae'ye çevirmişti. Gözlerinde alaycı bir iğneleme vardı bu sefer. ''Ama sen işine gelen emri dinliyorsun Mae. Avada Kadevra!'' Yeşil ışık hararetle yalvaran ve neredeyse sürünen ev cininin ufak bedenine çarptı ve onu boş bir çuval gibi yere serdi. Asasının geri cebine koyduğunda Jamie'ye bakmıyordu. ''Şimdi tanıştınız.'' dedi sadece neredeyse soğuk bir sesle. | |
| | | Euriel Jamie d'Estaign
Mesaj Sayısı : 263 Rp Partneri : Evde kaljam banane kıs kurusu olup kaljam ^^ Mücadelede Tarafı : d'Estaign En Belirgin Özelliği : Mezun oldum YupYup^^ Kayıt tarihi : 18/12/07
| Konu: Geri: Endişeler ve Korkular Çarş. Ocak 23, 2008 10:44 pm | |
| Ne diyordu Searlus? Ölmüş müydü? Öldürmüşler miydi? anlamakta güçlük çektiğini belli edercesine kaşlarını büzüştürdü. Demek o kadar da farklı değillerdi. Tıpkı Jamie'nin içindeki diğer Jamie gibi onun içinde de bir başka Searlus vardı. Yalnızca Jamie her iki kişiliğini de kullanmaya çalışırken Searlus tamamen bölünmüş, parçalanmıştı. Bunun en büyük nedeni de kendisinin söylediği gibi Jamie'ydi. Aniden tüm bedeni büyük bir acıma duygusuyla doldu. Bugüne kadar ona yaptıkları, onun can çekişmesine seyrici kalması... Hem acıma duygusuyla dolmuştu içi hemn de pişmanlıkla. Fakat ikisinden de öenmlisi öyle çok korkuyordu ki... Belki şimdiki Searlus'ta dediği gibi seviyordu Jamie'yi fakat Jamie tanımıyordu onu. Aniden kendisine doğrultulmuş asayı görünce bu korkusu daha da arttı. Neyse ki onun kendisine doğrultulmadığını, arkasında duran ev cini Mae'ye doğrultuğunu anlayınca derin bir nefes aldı ve Searlus'un yanına gitti yavaş, endişeli, küçük adımlarla. Onun yanına oturduğunda Mae çoktan yeşil ışığı yemişti ve Searlus tanışmakla ilgili bir şeyler diyordu. Bir şeyler söylemek için ağzını açtı ama bunu beceremedi. Şaşkınlıkla kalakalmıştı. Onun yerine aldığı nefesi geri verdi ve sustu bir süre. Ona doğu döndü ve yüzüne baktı. "Aşık olduğum, gizli gizli tapındığım adama benziyorsun ama o değilsin. Beni onun kadar sevdiğini söylüyorsun ama seni tanımıyorum." Sesi korkuyla titredi. Korkuyordu, evet... Belki de yanılmıştı, Searlus'un hep eski haliyle kalmasını istiyordu. Ama hayır, dedi içinden bir ses. Onu da sevebilirsin. Elini yüzüne doğru götürdü onun. Tam dokunacakken ona geri çekti sanki ısı kaynağına dokunmuşta eli yanmışcasına. Sonra tüm cesaretini tekrar topladı ve bu sefer dokundu. Eli onun yumuşak yanağını okşadı bir süre. "Tenlariniz aynı, bakışlarınız, görünüşünüz... Sen 'O'sun. Tamam belki tamamen değil, belki o senin bir parçandı ya da sen onun bir parçasydın... Ah! Kafam allak bullak ve korkuyorum." Elini çekti bu sefer yavaşça. Kalbinin deli gibi attığını , korkuyla titriyordu ve açıkçası az önceki ev cini umurunda değildi. "Sarah'a ne olacak?" | |
| | | Searlus Gaius L'Ombre
Mesaj Sayısı : 351 Yaş : 38 Rp Partneri : Ashley Tisdale Mücadelede Tarafı : Nickimin sonuna bak çok merak ettiysen yavrucuğum -_-' En Belirgin Özelliği : Mezun Kayıt tarihi : 18/12/07
| Konu: Geri: Endişeler ve Korkular Çarş. Ocak 23, 2008 11:13 pm | |
| Onun kendisinden korkmasını anlayışla karşılayacaktı. O yüzünü okşayarak onu tanımaya çalışırken anlayışla gülümsüyordu ona. Diğer Searlus belki ona sonradan aşık olmuştu. Ama bu seferki yanı onunla birlikte doğmuştu. Biri varken diğeri yaşayamazdı. ylarca savaşmıştı bu zıt kardeş. Searlus önceleri hangisine darbe vuracağını bilememiş kendini yaralayıp durmuştu. Ama iki hafta önce, o kendisini bırakıp gittiğinde terchini yenisi üzerinde kullanmaya kara vermişti. Onun ölümü oldukça acı verici oluyordu ama oluyordu. Belki de diğer yanına aynı şekilde yok etmeye çalışsaydı bu derece acı çekmezdi. Ama o yanının Jam'e layık olmadığını anlamıştı. Sevdiği kız daha iyisini hak ediyordu. Ve diğeri zayıftı, iradesizdi, en ufak gücü yoktu, aşırı merhametliydi hatta. Ama bir ölüm yiyene, bir ölüm yiyenin sevgilisine bu özellikler yakışmazdı. ''Sarah'a unutturma büyüsü yaptım. Onun ne kada boş baktığını bir görsen. Bir ağabey olarak oldukça içim acıdı.'' Kaşları yapmacık bir şekilde çatılmıştı. Geçmiştekinin takşdini yapıyordu şu anda. Sonra yüzüne bir tebessüm oturdu. ''Ah ne safsata! Her şeye üzülmek illa gerekiydi sanki. En ufak ayrıtı üzerinde uzun uzun düşünmek, evhamlanmak ve dahası... Artık öyle olmayacağım. Sürekli terk edilip durmama sebep olan hiç bir şey benim içeriğimde yok artık.'' Dudaklarındaki gülümseme daha da belirginleşti. Aklına Ashley geldi. Buna rağmen onu bırakabilir miydi orada öylece? Ah tabi ki de hayır. Ama bu sefer sebep farklıydı: Ashley güçlü bir ölüm yiyendi. Onunla düşman olacaktı böyle bir şey yaparsa. Ve onunla düşman olamyı değil sıkı müttefikleri olmayı düşünüyordu. Ve Jamie'yi de bırakmayacaktı. O, o varolma sebebiydi. Hırsının, yenilenen ruhunun tek kaynağıydı. O olmazsa bir hiçti, ona tek acı verecek şey onun yokluğu idi. ''Lordun güç hevesiydi onu karanlığa götüren. Benim gücüm ise sensin. Senin için varım. Senin için yaparım her şeyi. Aşkım biliyorsun. Baştan beri görüyordun aslında beni. Sadece biraz arka planda kalmıştım. En başından beri senin için öldüren bendim. '' Onun yanağındaki elini tuttu. Gülümsemesi arzu dolu bir hal almıştı. Sıkı sıkı kavradığı parmaklar içini titretiyordu. Başını çevirdi. Parmaklara öpücükler kondurmaya başladı. Sonra avucuna geçti. Bileklerine geldiğinde durmuştu. Sonra mırıltışı bir sesle konuşmasına devam etti. ''Varlığım, tek efendim, yolundan itirazsızca gittiğim tek kişi. Eğer beni hala tehdit olarak görüyorsan sadece söylemen yeter. Seni birşeye zorunlu bırakıyorsam bunu ben de halledebilirim. Senin düşmanınsa kendi bedenimi bile ortadan kaldırırım inan bana yaparım.'' Gözleri onunki ile buluştu. Sanki kutsal bir güneşe bakıyordu. Gözlerinde resmen huşu vardı. | |
| | | Euriel Jamie d'Estaign
Mesaj Sayısı : 263 Rp Partneri : Evde kaljam banane kıs kurusu olup kaljam ^^ Mücadelede Tarafı : d'Estaign En Belirgin Özelliği : Mezun oldum YupYup^^ Kayıt tarihi : 18/12/07
| Konu: Geri: Endişeler ve Korkular Çarş. Ocak 23, 2008 11:52 pm | |
| Endişelerinin geçmesi, korkusunun bitmesi gerekiyordu ama olmamıştı. Hala korkuyordu. Ellerini öperken o içinin titrediğini hissetti. Ürperdi aniden. Göz göze geldiklerinde yüzünde garip bir tebessüm belirdi içindeki tüm korkunun uçup gittiğini hissetti. Elini çekti onun elinin arasından. Ama bu sefer hışımla değil, nazikçe, onu sabırsızlandırmak istercesine. "Hayır. Seni seviyorum. Madem en başından beri vardın, benimle birlikte doğdun, benim için her şeyi yapan sendin, ben o zaman ölen Searlus'a değil, başından beri sana aşıktım. Sana bağlıydım tutkuyla." Gözleri şefkatle kısıldı ve daha da sokuldu ona. Sarılmak istiyordu yeni ama eski aşkına. Sıkı sıkı sardı onu ve başını göğsüne yasladı. Kalp atışlarını duyabiliyordu onun. Atıyordu, Jamie için ve Sarah için... Yüzündeki tebessüm yayıldı ve içini bir huzur kapladı. Hayatı boyunca hissetmediği ve hissedemeyeceği bir huzur... Sonra aniden aklına Ashley geldi. Biliyordu Searlus'un her ne kadar diğeri gibi olmasa da onu terk edemeyeceğini. Ah! Tüm huzuru kaçıp gitmişti işte. Başını kaldırmadı, aksine bedenini delip geçemk, kalbine girmek istercesine daha da bastırdı başını, daha da sıkı sıkı sarıldı. "Ve salt güç arzun için, her ne kadar değişsen de ve her ne kadar istemesem de Ash ile evleneceksin. Arghh! Senin zayıf noktan da bu, güç, değil mi? Ben değilim?" | |
| | | Searlus Gaius L'Ombre
Mesaj Sayısı : 351 Yaş : 38 Rp Partneri : Ashley Tisdale Mücadelede Tarafı : Nickimin sonuna bak çok merak ettiysen yavrucuğum -_-' En Belirgin Özelliği : Mezun Kayıt tarihi : 18/12/07
| Konu: Geri: Endişeler ve Korkular Perş. Ocak 24, 2008 12:20 am | |
| Onun bu sözleri normalde onu şok içerisinde bırakırdı. Ama şimdi tebessümünü bozmadan bakıyordu ona. Sevgilisi onu yalnış anlamıştı. Sözlerini yanlış eğerlendirmişti. Ama o şoke olup onun fikrilerini kafasında belirginleştirmeyecekti. Artık o kadar aptal ve zayıf değildi. Onun kendisine sıkı sıkı sarılmasına karşılık kendini bırakmıştı. Ellerini onun saçlarına götürdü ve kısa lülelerini parmaklarına doladı. Sonra elini saçından nazikçe çekerek omzularını kavradı. Onu yavaş yavaş oturdukları kanepeye yasladı. Sonra ona yavşça eğildi şimdi Jamie kollarının arasındaydı. Yüzünü eğerek bakıyordu ona. Önce omuzlarına öpücükler kondurdu. Sonra köprücük kemiklerine, boynuna ve en son çenesine. Ama dudaklara gelecekken durdu. ''Öncelikle şunu bilmeni istiyorum ki benim oluşmam senin ölüm yiyen yanını tanımamla gerçekleşti. Yiğidi öldür hakkını yeme derler. Ondan önce diğeriydi senin için herşeyi yapan. Ben sadece senin kan tutkuna karşılık geliyordum. Bir zamanlar ikimiz de senin için çabalıyorduk. Ama sen istemedin, birini seçtin. Belki de karamsar yapımdan, paranoyamdan kurtulmak için yaptın bunu.'' Sustu. Sonra onun dudaklarını ilk defa öpüyormuşçasına öpmeye başlamıştı. En güzel yerine gelmeden durdu aniden. Söyleyecekleri bitmemişti. ''Ashley konusuna gelince. Onun bana sana tapınma yolunda yoldaş olmasını istiyorum. O Lord'a hizmet ettiğini sanacak ama aslında efendisi sen olacaksın. Düşman olmasından iyidir. oksa onu öldürmek zorunda kalacağım. Tıpkı senin benim ölüm yiyenlere olan nefretimi öğrendiğinde yapman gerektiğini hissettiğin gibi. Oyun artık böyle oynanıyor bir tanem, aşkım. Güç sensin hep öyle kalacaksın bundan şüphen olmasın. Ona dokundukça seni düşüneceğim. Onu öptükçe seni öpeceğim aslında. Yoksa ölmesini mi seçiyorsun? Bunu mu istiyorsun? Söyle bana aşkım.'' Yeniden dudaklarını öpmeye başlamadan önce bekledi. Onun kendisine yanıt vermesini bekliyordu. | |
| | | Euriel Jamie d'Estaign
Mesaj Sayısı : 263 Rp Partneri : Evde kaljam banane kıs kurusu olup kaljam ^^ Mücadelede Tarafı : d'Estaign En Belirgin Özelliği : Mezun oldum YupYup^^ Kayıt tarihi : 18/12/07
| Konu: Geri: Endişeler ve Korkular Perş. Ocak 24, 2008 8:14 pm | |
| Gece aydınlanıyordu. Sanki hiç gün doğmayacakmışçasına ay inatla geceye tutulmuştu. Jamie'nin Searlus'a tutulduğu gibi. Bırakmıştı kendini onun kollarına, ne olacaksa olsun, bitsin bu eziyet der gibi boyun eğmişti. Onun kendisini öpmelerine sesini çıkarmadan yalnızca dudaklarını aralayarak karşılık vermişti. Onun her öpüşünde daha çok arzuluyordu onu, daha çok istiyordu Searlus'a ait olmayı. Dudakları buluşmadan önce söylediklerini dinledi sabırsızca. Umurunda değildi şu anda öteki Searlus. Evet, belki pişmanlık duyuyordu ve bu doğru düzgün tanımadığı Searlus'la olmak içinde onu aldatmış gibi bir his uyandırıyordu ama düşünmek istemiyordu bunu. Katildi o, kabul ediyordu bunu da. Katle kendinden başlamıştı. Ne varsa geçmişten kalan paramparça olmalıydı. Anıları mesela... Ardından hızını almayarak bu katliamı büyütmüştü ve son olarak Searlus'u da katletmişti. Dudaklar dudaklarıyla buluştuğunda böyle bir duygunun başka hiçbir şekilde olamayacağını düşündü. Yoktu böyle bir haz. Jamie dündü… Searlus’tan sonsuza dek uzaklaşmıştı ama aynı zamanda ona çok yakındı. Ondan ayrılıyordu ama her zaman onunla olacaktı. Bir zamanlar adı yarındı. Sonra Searlus’a eşlik etmeye başladı ve adına ‘bugün’ dendi. Artık dündü ve üzerinde onun hiç çıkmayacak izini taşıyordu. O kitabın sayfalarından biriydi. Ondan önce ve ondan sonra da pek çok sayfa var... Solgun görünüyordu, çünkü hiç umudu yoktu. Elindeki tek şey Searlus’tu. Zengindi çünkü anıları vardı. Ve Searlus’tan tek şey istiyordu. Onun yüzüne bakmayı, onu kullanmayı, ondan korkmamayı öğrenmesini… Yeni gelen başarmıştı bunu, yapmıştı Jamie’nin istediklerini. En güzel yerinde durdu aniden Searlus ve bu sefer Ashley ile ilgili bir şeyler söyledi. İstemiyordu ölmesini Ash’in ama aynı zamanda evlenmelerini de istemiyordu. Yine de evleneceğini biliyordu Searlus’un. Ne kadar değişse de özü aynıydı, yapamazdı bunu. Cayır cayır yanan vücuduna karşın buz gibi olan ellerini kaldırdı ve Searlus’un yanaklarına götürerek avuçlarının içine aldı. Gözlerini onun delici bakışlarına kilitledi. "Hayır, istemiyorum onun ölmesini ama senin ona gitmeni de istemiyorum. Biliyorum, evleneceksin buna rağmen. Dediğim gibi, hakkım yok senden bir şey istemeye. Yalnız, o zaman ilişkimiz nasıl devam edebilir? Ben bunu yapamam, yanlış olur, hem de çok büyük bir yanlış... Yine de seni istiyorum ve senin uğruna tüm yanlışları yapmaya hazırım." Onu kendine doğru çekti ve bir süre burun buruna durdular. Ardından da onun dudaklarını buldu dudakları yeniden cilveli, şehvetli bir fransız öpücüğüyle. Gece ne kadar da sessizdi, sanki onların haykırışlarının daha iyi duylması için sahneyi onlara bırakmıştı. Gün aydınlansa... Gecenin bu dayanılmaz sessizliği bitse. Aniden geri çekti kendini, hazın doruğundayken. Elleri hala yüzündeydi. Bırakmak istemiyordu onu. "Söylesene, hangimiz kırık dökük? Hangimize yazık?" Ayrılık çanları çaldı ardından. Gidecekti Searlus ve Jamie yalnız kalacaktı. Kalbinin parça parça olduğunu hissetti ardından. Milyonlarca hatta milyarlarca kum tanesinden bile küçük parçalara ayrılmıştı. Kollarından ayrılmak istemiyordu onun. Elleriyle yavaşça boynuna indi. Onun tarifsiz kokusunu sakladığı, bu pürüzsüz tende gezindi bir süre parmakları. Ne zaman gidecekti? Ne zaman terk edecekti Searlus onu? "Sen gittikten sonra yalnız kalacağım." dedi dudaklarını bükerek. Yalvarırcasına baktı Searlus'a. "Yalnız kalmaktan korkmuyorum da... Ya canım ellerini tutmak isterse?!" Biliyordu Sea Ash'le evlendiğinde eskisi gibi olmayacağını hiç bir şeyin. istediği zaman beraber olamayacaklardı, istediği zaman sarılamayacaktı ona... Başkası olacaktı Jam, her ne kadar Sea'nın kalbi onun için atıyor olsa da... "Lütfen, son bir kez daha..." deyiverdi Searlus'un gideceğini hissettiği bir anda. "Sonra sırada gitmek var." Hayat sustu o anda, Jamie de dayanamadı buna, o da sustu. | |
| | | Searlus Gaius L'Ombre
Mesaj Sayısı : 351 Yaş : 38 Rp Partneri : Ashley Tisdale Mücadelede Tarafı : Nickimin sonuna bak çok merak ettiysen yavrucuğum -_-' En Belirgin Özelliği : Mezun Kayıt tarihi : 18/12/07
| Konu: Geri: Endişeler ve Korkular Cuma Ocak 25, 2008 2:52 pm | |
| Dudakları dudaklarındaydı. En son sözleri onun kararsızlığını gösteriyordu. Acımasız olmasını yeni yeni öğrenmekteydi belki de. Oysa Searlus'a bunu başarı ile öğretmişti. Belki de terzi kendi söküğünü dikemez dedikleri buydu. O kendisini gerçek bir karanlık büyücüye-ölüm yiyen denemezdi pek- çevirmişti ama gene de kendisi öyle olamamıştı. Oysa Searlus, o zevkin en tatlı, en doruk noktasında bile ruhundaki soğukluğu duyumsuyordu. En ufak acıma kalmamıştı içinde ve Jamie'ye duyduğu o bariz aşk dışında bir duygu bilmemişti sanki kalbi. Acıdır kız kardeşi bile yoluna çıksa eskisi kadar merhametli davranacağını sanmıyordu. Ama kendini gene geri çekmişti sevgilisi. Hazzın tam dorğundayken. Onu daha da çıldırtmak, daha da muhtaç kıak istiyordu. Bu tatlı naza karşılık dudaklarına arzu dolu bir gülümseme yayıldı. Demek oyun oynamak istiyordu. Sonra gözü saate takıldı. Anlaşılan vakti gelmişti. Ama azıcık gecikse de ne olurdu ki? Onun sorularını, yalvarışlarını duydu. Ah buna gerek yoktu. Emretmesi yeterdi hala bilmiyor muydu. Nefes nefese kalmış halde sözlerine başladı. ''Hala kararsızsın Jamie. Oysa iyi mi kaldı ortada? Kalmışa bile azı birazı artık eskisi kadar sagın mıdır sence? Saygınlığı kalsa da bizim neden umurumuzda oluyor? Bu aşkı yanlışlarla sürdürdük. Hiç bir zaman doğru olanı yapmadık. Sözlerimizi verdik ama tutmadık. Birbirimizin kiilğini yo saydık ezmeye çalıştık. Hatta bunu başardık bile. Şimdi bana bu yanlış olur diyorsun.'' Biraz başını eğdi ve onun boynuna öpücük kondurdu. Bir tane ama yeterince uzun... ''Ama şu anda yanlış yok, kalmadı. Sadece bizim için doğru bizim için anlış kaldı geriye. Artık ilişkimiz yanlışlarla yürüyor bebeğim. Daha önce de dedim biz ölüm olduk. Şimdi de diyorum biz yanlışın ta kendisiyiz. Ama bu beni artık üzmüyor aşkım. Aksine daha büyük bir zevk veriyor, sana olan aşkımı cehennemi bir ateşe harlandırıyor. Şimdi bana yalvarıyorsun birazs daha seninle kalmam için. Oysa bilmiyorsun ki bir emir yeter bunun için. Hala anlamadın mı müridinim senin. Sen ise bir Tanrıça. Senin Ashley'i bırakmamı istemene hakkın olmadığını söylüyorsun. Evet buna hakkın yok. Çünkü ne kadar yüce olursan ol bu konuda iki seçeneğin var. Ya öldür ya kölen yap, uyut onu her türlü de... Sonuçta biz byücüyüz. Onun içkisine uyku hapı koydum mu ya da bir zehir. Her anım senindir. Bir kavga bahane ederek Çatlak kazanın en güzel dairesinde buluşurum seninle. Ve o bizi bulamaz çünkü bulunmamızı engelleyecek bir dolu büyü var. Hem ilişkimize heyecan ve biraz da çekici bir stress de katmış oluruz. Ayıca senin için en iyisi bu bir tanem. Eğer bir gün karar verirsen hala vaktin var buna.'' Ardından dudaklarına gömdü kendininkileri. Bu sefer geri çekilse de bırakmayacaktı onu. Fiziksel gücünü avantajı ile sımsıkı saracaktı kollarında. Öyle de oldu. Bu sefer dorukta bitmedi. Doyuma ulaşmanın, birbirlerinin kollarında erimenin etkisi ile kendiliğinden nihayetine erdi. Daha fazlası için daha önlerinde nice zamanları vardı. Onu kollarından yavaş yavaş bırakırken bir yandan da ayağa doğruluyordu. Çalışma odasından yavaş bir şekilde çıktı. Önce odasına uğrayıp kendine çeki düzen verdi, üzerini değiştirdi, gelinliği ve yüzüğün paketini de alarak bahçeye yöneldi. Bahçeye vardığında bakanlıkta olmayı umarak odaklandı. Oradan cisimlendiğinde geride kalan dumanlar en az Eragon'un olduğu kadar karanlıktı. | |
| | | Euriel Jamie d'Estaign
Mesaj Sayısı : 263 Rp Partneri : Evde kaljam banane kıs kurusu olup kaljam ^^ Mücadelede Tarafı : d'Estaign En Belirgin Özelliği : Mezun oldum YupYup^^ Kayıt tarihi : 18/12/07
| Konu: Geri: Endişeler ve Korkular Perş. Ocak 31, 2008 4:42 am | |
| ERTESİ GÜN
Çıkmak istemiyordu odasından. Evlenmişti işte Searlus. Nia'yı çağırıp kahvaltıya inmeyeceğini haber verdi. Sadece kahvaltı değil, odasından çıkmayacağını ve kimse tarafından rahatsız edilmek istemediğini söyledi. Ne Ashley'in ne de Searlus'un suratını görmek istemiyordu. Bütün gece uyumamıştı zaten. Sea'nın söylediklerini düşünmüştü. Nasıl da duygususzca söylemişti Ash'i uyutup kendisiyle buluşacağını çatlak kazanda. Ne sanıyordu Jamie'yi. Tamam, aşıktı ona ama bu kadar fazlaydı. İçindeki şehvete karşı koymalıydı. Ona ait olma arzusunu yok etmeliydi. Hiç düşünmüş müydü giderken? Jamie ardında nasıl kalacaktı? Ateş düşecekti bağrına, bir çam fidanı gibi kor olup yanacaktı. Yapar mıydı? Gerçekten bir başkası olabilir miydi? Yo, hayır bunu yapamazdı. Searlus'a olan aşkının dışında gururuna yediremezdi bunu. Saate takıldı gözü. Daha altı bile olmamıştı. Uyuyamıyordu bir türlü. Tam uykuya dalacakken aklına Ash ve Sea geliyor, irkilerek uyanıyordu. Ne yapıyorlardı şimdi? Bir başka dudağı öpüyordu Sea, bir başka tene dokunuyordu. İçi acıyor, kan kaybediyordu. dudaklarını ısırdı. Nefret ediyordu ondan. Evlenmesi gerekmiyordu. O bu kadar kıvranırken, acı tüm benliğini esir almışken Sea ne yapıyordu? Bir başkasının sabahlarında, bir başkasına ait oluyordu. Dilerini sıktı ve yatağın yanındaki komidinin üzerinde duran abajuru kavradı sıkı sıkı. Var gücüyle fırlattı ardından duvara. paramparça olmuş abajura baktı tekrar ardından. Sakinleşmemişti hala. Ashley şu anda yanında olsa herhalde öldürürdü onu. Ya da Sea öldürebilirdi belki. Eh! Ne de olsa fikrini değiştirebileceğini söyllemişti Jamie'ye... Evet, bunu onu gördüğü ilk yerde söyleyecekti. Yine de odasındna çıkmamakta kararlıydı. Sea gelmeliydi ne de olsa... Bu düşüncelerle biraz daha sakinleşti ve yatağa uzandı. Uyumayacaktı ama. Sea'yı yukarda bir başkasıyla paylaşırken uyuyamazdı ki... | |
| | | Searlus Gaius L'Ombre
Mesaj Sayısı : 351 Yaş : 38 Rp Partneri : Ashley Tisdale Mücadelede Tarafı : Nickimin sonuna bak çok merak ettiysen yavrucuğum -_-' En Belirgin Özelliği : Mezun Kayıt tarihi : 18/12/07
| Konu: Geri: Endişeler ve Korkular Perş. Ocak 31, 2008 5:12 am | |
| Evlenmişti sonunda. Bunun olabileceğinden bir an endişe etmişti ama bitmişti bu iş. Ama işin en eğlenceli kısmı burada başlıyordu. Evcilik oyunu anne ve babanın evliliği ile başlar. Ya da çoktan evlenmiş olurlar. Hatta bir de çocukları olur. Jamie'den ayrılırken onun dudaklarının ne denli titrek, bakışlarının ne denli öfke dolu olduğunu anımsadı. Bu oyunda özellikle de o eğlenecekti. Elbette bunu daha bilmiyordu. Zaten şu anda kendisi ile hiçbir şey bilmiyordu o. Eski benliği gözyaşlarına karışıp gecenin ayazında öldü öleli tanımıyordu Searlus'u. Daha doğrusu Searlus'a her kızdığında ismini söylediği, çağırdığı kişiyi, yani Gaius'u. ''Geldim aşkım, geldim işte.'' diye mırıldandı yüzüne dikilmiş garip bakışlara aldırmadan. Sonra bavulu bir ev cinine gösterdi. ''Eşimin yani yeni efendinizin odasına götürün bavulu.'' Bizim odamız dememişti. Çünkü kendi odasından söz etmiyordu. Jamie'nin ve kedi odasından uzakta kalan, hoş manzaralı başka bir odayı ayarlamıştı ona. Sarı saçları omuzlarında bukleler oluşturmuş eşinin yanağına ufak bir öpücük kondurdu gülümseyerek. Bir süre biribirlerine sarılmışlardı özlem çeken aşıklar gibi. Sarı saçların rasındaki kulağa eğildi ve fısıldadı. ''Ev cinlerini izle sana odana kadar eşlik etsinler sevgilim. Bu gece yorgunum. Gücüm olmaz. Görüyorsun halimi. Uzun zamandır uyuyamadım.'' demişti ona yorgun bir sesle. Ardından odasına çıkmış ve derin bir uyku için yatağa atmıştı kendisini. Gene de beklediği uykuyu uyuyamamıştı. Güneş doğduğunda sadee bir kere sızmıştı onda da kabuslar bölmüştü. Jamie elini tutuyor, ona sesleniyordu ilk başta. Sonra onu kaybediyordu. Peşinden koşuyor ama gene de göremez oluyordu onu. En son kendini zorladğında gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Güneş doğmuştu ama saate göresadece bir saat uyuyabilmişti. Ayağa kalktığında ilk yaptığı şey aynaya bakmak oldu. Üstündeki damatlığı bile çıkarmamıştı. Onu çıkarması çok zamanını almadı. Eğer Jamie onu üzerinde damatlıkla görürse bu evliliğin gerçekten başlamamış olduğunu anlayacaktı. O zaman bu oyun başından sona erecekti. Kan ve dehşeti de içerecek tek evcilik oyununu baştan bozacaktı öyle yaparsa. Üzerine günlük kıyafetlerini geçirdi ve tekrar yatağına uzandı. Bekledi, bekledi. Sonra yataktan geri kalktığında odasından çıkmaya karar vermişti. Ev cinlerinden birini çağırdı. ''Ashley nerde?'' Yaratık onun az önce çıktığını söyledi. İçi rahatladı Searlus'un. Demek ki eşyalarını buraya getirmek için gitmişti. İşi ayarlaması da epey sürerdi. ''Onu görünmeden takip et. Eve geldiğinde bana haber ver.'' diye mırıldandı adeta ilgisizce. Odasından çıktığında ayakları onu Jamie'nin odasına götürmeye başlamştı. İçten içe aslında yakalanmayı dilediğini fark etti. Bu yüzden beklediği kadr da heyecanlanmıyordu. Belki de işleri biraz daha tehlikeli hale getirirse... Jamie'nin kapısında durdu. Sonra o kapıya usulca vurmaya başladı. | |
| | | Euriel Jamie d'Estaign
Mesaj Sayısı : 263 Rp Partneri : Evde kaljam banane kıs kurusu olup kaljam ^^ Mücadelede Tarafı : d'Estaign En Belirgin Özelliği : Mezun oldum YupYup^^ Kayıt tarihi : 18/12/07
| Konu: Geri: Endişeler ve Korkular Perş. Ocak 31, 2008 5:26 am | |
| Düşüncelere, düşünceler... Beynini yiyip bitiryor, ruhunu kemiriyorlardı. Aklından milyonlarca şey geçiyordu. Hepside birbirinden saçma, birbirinden alakasız. Bir ara bu düşüncelerle daldı fakat görünmez bir el onu dürtüyormuş gibi uyandı. Sadece kapısı çalmıştı halbuki. Kimdi peki? Sea ya da Ash olamayacağıan göre? "Rahatsız edilmek istemiyorum. Her kimsen defol!" diye bağırdı önce kızgın bir sesle fakat sonra belki Searlustur diyerek tekrar seslendi. "Ya da içeri gel. Kapı açık." Sesi bu sefer daha yumuşak çıkmıştı. Kapı hafifçe açıldığında tahmininde yanılmadığını gördü ve kaşarı hafifçe çatıldı. Ne arıyordu burada? Hem de bu saatte. İstifini hiç bozmadı ve yerinden doğrulmaya bile tenezzül etmedi. "Ne işin var burada? Sevgili karıcığın seni kovdu mu yoksa odadan? Hem de ilk gecenizde?" dedi alayla. Ne diyordu? Kıskançlıktan ne dediğini kendisi de bilmiyordu ki... Kaşları eski halini aldı pişmanlıkla ve kapının önünde duran Sea'ya baktı acınacak bir ekilde. "Girsene." | |
| | | Searlus Gaius L'Ombre
Mesaj Sayısı : 351 Yaş : 38 Rp Partneri : Ashley Tisdale Mücadelede Tarafı : Nickimin sonuna bak çok merak ettiysen yavrucuğum -_-' En Belirgin Özelliği : Mezun Kayıt tarihi : 18/12/07
| Konu: Geri: Endişeler ve Korkular Perş. Ocak 31, 2008 5:54 am | |
| Onun değişken tavırları bir süre önce endişelendirirdi kendisini. Önce bağırıp çağırması, ardından da son derece nazik davranması, ardından gene acımazsıca alay edip sonra tekrar nazik daranmaya başlaması onu hep ürkütmüştü. Hep korkunç bir komplekse kapılmasına sebep olmuş, nazik tavrılarınınsa tahammül etmeye çalışması olduğunu düşünmüştü. Ama daha dün her şey itiraf edilmemiş miydi? Kaldı ki içinin rahatlamasının tek sebebi bu değildi. Artık hisleri değişmişti. Aşkı farkl bir boyut kazanmıştı. Dizginleri yavaş yavaş eline almaktaydı. Kapıyı açıp içeri girmesi ile ettiği alaya tebessüm etmekle yetindi. İçeri girdi yavaş adımlarla. ''Dışarı çıktı evinden dün apar topar. Eşyalarının hepsini yanına alamadı bakanlığa giderken. Evine uğrayamadık da. Bilirsin işte.'' Sustu bir an. Nerden bilsindi ki? Aynı odaları paylaşmadıklarını bile bilmiyordu. ''Odası süs havuzun bakan yerde. Eğer onu görmek istersen.'' diye ekledi. Onu fazla üzmek istemiyordu bunları saklayarak. Zaten onun için uzak kalmıştı Ashley'den. Onu aklndan çıkaramazken başkasına dokunmak hoşuna gitmiyor, onu öfkelendiriyordu. Bu haksızlık aslında, diye düşündü. Odadaki ufak kanepelerden birine yerleşti. Jamie'yie çekiştirerek yanına oturmuştu. ''Seni çok özledim. Hiç kimse senin gibi öpmüyor, hiç kimse senin gibi dokunamıyor bana aşkım. Dahası kimse bana senin hissettirdiklerinin yarısını hissettiremiyor.'' diye fısıldadı ona yavaş bir sesle. Yüzünde ciddi bir ifade vardı. Sıkıca kavradığı elleri dudaklarına götürdü. Parmaklarının eklemlerini dudaklarında hissetmek hoşuna gidiyordu. | |
| | | Euriel Jamie d'Estaign
Mesaj Sayısı : 263 Rp Partneri : Evde kaljam banane kıs kurusu olup kaljam ^^ Mücadelede Tarafı : d'Estaign En Belirgin Özelliği : Mezun oldum YupYup^^ Kayıt tarihi : 18/12/07
| Konu: Geri: Endişeler ve Korkular Perş. Ocak 31, 2008 3:56 pm | |
| Elleri dudaklarındayken Jamie, onun söylediklerini irdelemeye çalışıyordu. Ashley ile ayrı odalarda mı kalacaklardı? Üstelik ona en uçtaki, bütün odalara en uzaktaki odayı vermişti. Evet, oda çok güzeldi ama uzaktı. Ve onun son sözleri... Özlemiş miydi gerçekten? Ona sarılıp dudaklarından öpmemek için kendini zor tutuyordu. Nerede ise bir aydır doğru düzgün sarılamamıştı ona. Dün bile, doyamamıştı kokusuna... Ellerini nazikçe çekti, kederli bir gülümseme ile. "Neden onu kendi odana yerleştirmedin? Böyle şüphe çekecektir. Hoş, dün geceyi, onunla geçirdiysen..." Sustu. Bu cümlenin devamını getirmek istemiyordu. Acı çekmekten zevk alan caninin tekine benzetti kendini. Başını hafifçe öne eğdi veona doğru döndü tamamen. Şimdi kanepede tek ayağı bağdaş, diğeride sarkarak oturuyordu. Başını kaldırdı ve ona baktı bir ara. Jamie taşkın bir sevgiyle rahat durmaya çalışıyordu.Yanakları pembeleşmiş, gözleri aşkla bakıyordu. "Onu görmek mi? O cadıyı görmemek için odamdan dahi çıkamayacağım." dedi sert sayılabilecek bir tonda. "Benim hala burada kaldığımı biliyor mu?" diye eklemeyi de unutmadı. Bilmiyorsa ne yapardı acaba? Kabul eder miydi? Eğer etmezse Searlus ne yapardı? Kapı dışarı mı ederdi Jamie'yi? Yok canım, daha neler?! Searlus Ashley'i kovar ama Jamie'ye bir şey demezdi. Demezdi, değil mi? Searlus'a daha da sokuldu.. Onun yanağına uzun bir öpücük kondurdu. Ardından kulağının altına, çenesine... Dudklarına gelince durdu ama. Onu ne kadar arzulasa da durması gerektiğini biliyordu. Hem böylece onu daha da delirtebilirdi. Üstelik sınırını biliyordu ve bir yerden sonra durmalıydı. "Ben de seni çok özledim. Kokunu, tenini..." dedi iki arada bir derede elini onun gövdesinde dolaştırırken. "Hala seçme şansım olduğunu söylemiştin. Eğer hala geç değilse..." Sonra tek elini çenesine götürdü ve yüzüne paralel olarak hizaladı. Uykusuzluktan şişmiş gözleri daha iyi görmek istiyordu onu. Nedense o anda kafasına dank etti. "Çok geç..." dedi kesik kesik. Geri çıktı bu düşünceyle. Kanepenin en ucuna geçti ama sonra hemen ayağa kalktı."Hiç bir insanı unutmak, bir insandan vazgeçmek zorunda kaldın mı? Çok acı verici değil mi?" Yatağına gitti ve kenarına oturdu. Yere bakıyordu şimdi. "Böyle devam edemem. Yanlış olduğu için değil, gururum için. Her şeye rağmen seni onunla paylaşmak düşüncesi içimi yiyiyor. Düşünsene; roleri değiştirdiğimizi. Benim senin yerinde olduğumu, senin de benim... Dayanabilir miydin buna? Peki sence ben dayanabilir miyim? Beni bunu yapmaya ikna et, lütfen..." Başını kaldırdı ve Searlus'a baktı. Uykusu vardı, ikisinin de ve Jamie bunu onun gözlerinden anlayabiliyordu. | |
| | | | Endişeler ve Korkular | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|